Spermatik kordondaki toplardamarların genişleyip kıvnmlaşmasıyla varise dönüşmeleri durumuna ‘Varikosel’ denir. Genellikle 20-30 yaşlarında ve bekarlarda ortaya çıkmaktadır. Skrotum derisinde, kıvrımlı varisleşmiş damarlar görülür. Çoğu vakada herhangi bir yakınma ortaya çıkmaz. Bazı vakalarda ise ağrı gelişebilir. Gerektiğinde ameliyatla varisler çıkartılabilir. Varikoselin kısırlık nedenleri arasında Önemli yeri vardır.
Spermatik toplardamarlann (ersuyu kordonu toplardamarlarının) genişlemesiyle ortaya çıkar. Başka hastalıklara bağlı olarak toplardamarlarda yukarıya doğru kan akımının engellendiği ve özellikle sol böbrekte tümörün yol açtığı semptomatik (belirtisel) varikoselden farklıdır. Hastalık hemen her zaman sol tarafta görülür. Bacaklarda görülen varislerde olduğu gibi, toplardamar dokusundaki hatalı oluşumun ardından ortaya çıkar.
Hastalık genellikle pleksus pampiniformisin (ersuyu kordonu toplardamar ağı) Ön grubuna yerleşir. Daha çok sol tarafta görülmesinin nedeni, bu taraftaki spermatik toplardamarın sağ taraftakinden farklı olarak doğrudan böbrek toplardamarına ağızlaşmasıdır. Burada herhangi bir kapakçık sistemi bulunmamaktadır. Kendi başına ağır bir hastalık olmayan varikosel, daha çok genç erkeklerde görülür ve ayakta durarak iş yapan kimselerin karşılaştığı bir meslek hastalığı niteliğini taşır.
Hareket edildiğinde ağrı ve ağırlık duyulur, hareketlerde zorlanma meydana gelir. Varikosel, tanısı kolay konabilen bir hastalıktır. Hasta ayakta dururken, er-bezi torbasının (skrotum) elle yoklanması sırasında yumuşak kıvamda, esnek ve ağrısız toplardamar paketleri ele gelir. Hasta yatar duruma geldiğinde bu bulgular azalır. Söz konusu paketler çoğunlukla skrotumun yüzeyel toplardamarlarının varisleriyle birlikte bulunur. Tabloya ağrı, ağırlık hissi, hareketlerde zorlanma gibi işlevsel belirtiler eşlik eder. Hastalığın gidişi değişkenlik gösterir.
Bazı olgularda hastalık çok hızlı biçimde kötüleşir. Bazı durumlarda ise daha başlangıç döneminde iyi gidişli-dir. Hastalığın gidişme ve hastanın mesleğine göre uygun bir tedavi planı oluşturulur.
TEDAVİSİ
Kliniğimizde sebebe yönelik bütüncül bakış açısıyla hasta ele alınıp bir tedavi programı oluşturulur. Geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerinin seçimi, kombinasyonları, dozu, sırası kişiye göre farklılık gösterir. Bunun için kişinin iyi değerlendirilmesi önemlidir. Hekimlerimiz muayene sonrası geleneksel tedavi yöntemlerinden uygun olan kombinasyonları hastaya uygun dozlarda seçerek tedavi sürecine başlanır.